Sanatçı Binefş İnan, geleneksel dokuma ürünlerini sanata dönüştürerek kültürel hafızayı tuvale değil, halıya ve puşiye taşıyor.
Resim sanatçısı Binefş İnan, alışılmışın dışına çıkarak halı, kilim ve puşi gibi geleneksel dokuma ürünleri üzerine resim yapıyor. Pandemi döneminde başlayan resim yolculuğunu aldığı eğitimlerle ileriye taşıyan İnan, coğrafyasının izlerini sanatıyla birleştirerek kültürünü yaşatma ve gelecek kuşaklara aktarma amacı taşıyor.
“Renkler Kelimeler, Fırçam İse Kalemim Oldu”
Sanatla kendini ifade edecek alan bulduğunu belirten İnan, “Kendi çabamla çalışarak kendimi geliştirmeye çalıştım ve uğraştıkça aslında sanatla kendimi daha iyi ifade edebildiğimi fark ettim. Renkler adeta benim kağıda aktardığım kelimeler, fırçam ise kalemim olmuştu” diyor.
Sanat Geleneksel Dokularda Hayat Buluyor
“Sanat sadece tuvalde değil, üzerinde yaşadığımız topraklarda, giydiğimiz kumaşlarda da hayat bulabilir.” diyen İnan, geleneksel dokuları sadece bir zemin değil, bir anlatı aracı olarak kullanıyor. Halıya ya da puşiye çizilen her figür, bir yandan modern sanatın izlerini taşırken, diğer yandan doğu toprakların hikayesini anlatıyor.
İnan: “Yaşadığım ve doğduğum coğrafyayı sanatla nasıl birleştirebilirim diye düşünken geleneklerimize ait ek dokuması kilim, halı ve puşi üzerine resim çizmeye başladım çünkü bana göre asıl sanat yaşadığın toplumun izlerini yansıtabilmekti. Sanat, görebilecek insanlar için konuşabilmenin ve anlatmanın en iyi yoludur.”
Kahveyle Resim Yapıyor, Ağaç Yaprağına Resim Çiziyor
Ayrıca farklı teknikler denemekten de çekinmeyen İnan, kahveyle yapılan resimlerden ağaç yapraklarına çizilen figürlere kadar pek çok farklı çalışma yapıyor.
İnan: “Zamanla bu konuda farklı şeyler yapmaya yöneldim. Kahve ile resim yapmak gibi, doğal ağaç yaprağına resim yapmak gibi birçok yaptım faklı resim yöntemi denedim.”
