Van’da kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedeni bulunan Rojin Kabaiş için Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinde başlatılan protestolar 13. gününde devam ediyor. Eylemi gerçekleştiren öğrenciler, olayın aydınlatılmasını istiyor. Abdullah Zeydan ise, üniversite yönetiminin olayın üstünü örtmek için çaba içerisinde olduğunu vurguladı.
Rojin Kabaiş, 27 Eylül 2024’te yurttan ayrıldıktan sonra kaybolmuş yaklaşık 18 gün sonra cansız bedeni Van Gölü kıyısında bulunmuştu.
Adli Tıp Kurum (ATK)’nun raporuna göre ölüm nedeni suda boğulma olarak değerlendirilmiş ancak olayın kaza mı, intihar mı yoksa bir dış müdahale sonucu mu gerçekleştiği tıbben netleştirilememiş durumda.
Ayrıca, Kabaiş’in göğüs ve vajina iç bölgesinde iki erkeğe ait DNA tespit edildiği de kamuoyuna yansımıştı.

13 Gündür Eylemdeler
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencileri de 13 gündür yürüyüş ve oturma eylemiyle olayı protesto ediyor. Öğrenciler, Rojin Kabaiş olayının aydınlatılmasını istiyor.
“İntihar Olmadığını Biliyorduk”
Ne Haber Ajansına konuşan bir öğrenci, “Protestomuz 13. gününde de devam ediyor. İntihar olmadığını biliyorduk. Rojin’in babası da yaklaşık bir yıldır bunu haykırıyor. Çıkan Adli Tıp Raporu’nda da olayın bir cinayet olduğu ortaya çıktı. Rojin’e ses olacağız. Olay aydınlatılana kadar protestolarımız devam edecek” dedi.

“Rojin Kabaiş Tüm Van Halkının Onuruna Emanettir”
Yerine kayyum atanan Van Büyük Şehir Belediye Eş Başkanı Abdullah Zeydan, protestoların gerçekleştiği Van Yüzüncü Yıl Üniversitesini ziyaret etti. Zeydan, “Rojin için adalet diye haykıran üniversite gençlerini emeklerinden dolayı kutluyoruz. Buraya gelen her genç gibi Rojin Kabaiş tüm Van halkının onuruna emanettir” diye konuştu.

“Üniversite Yönetimi Olayın Üstünü Örtmek İçin Çabalıyor”
“Özellikle de buradaki rektörün, buradaki üniversite yönetiminin ve buradaki mülki amir ve yöneticilerin emanetiydi” diyen Zeydan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Burada eğer 20 yaşındaki bir üniversite öğrencisi şüpheli bir şekilde yaşamını yitiriyorsa ahlaken ve vicdanen bu şüpheli ölümün aydınlatılması için en fazla çabayı sarf etmesi gereken üniversite rektörü, yönetimi ve buradaki mülki amirlik olmalıydı. Fakat ilk günden itibaren bu olayın aydınlatılması bir tarafa üstünün örtülmesi ve bu şüpheli ölümün karanlıkta bırakılması için özenle bir çabanın ortaya konduğunu biliyoruz.”


