İnsanın dünyadaki temel amacı mutlu olmaktır. Elbette herkes için mutluluğun tarifi çok başkadır yine de her insanın mutluluğunda önemli roller oynayan nörotransmitterler ve hormonlar aynıdır. Mutluluğa dair beynimizde salgılanan her hormon, iki beyin hücremizin arasında elektriklenen her nörotransmitter aslında bizim hayata bakış açımızın da ta kendisidir.
Doğumdan öncesinden ölene kadar her deneyimimizi aslında beynimizde yaşarız. Elimize batan bir dikenin acısını bize beynimiz yaşatır. El sadece bir aracıdır. Beynimizin acıyı hissetme alanını yok edersek -ki bazı insanlar fiziksel acıyı hissetmezler- hiçbir acı deneyimi yaşayamayız. Gören göz değil, duyan kulak değil, tadan dil değil aslında beyindir. Tüm bunlar gibi mutluluğu da mutsuzluğu da korkuyu da öfkeyi de deneyimleyen beynin ta kendisidir. Mutlu olmak için dudaklarımızı kulaklarımıza doğru kıvırmanın hiçbir anlamı olmaz. Tiyatro sahnesinde ağlayan bir oyuncunun beyninde hüzne dair pek bir aksiyon yaşanmaz. Bu nedenle depresyondaki birine gülme egzersizleri yaptırmanın bir faydası da olmaz.
Şimdi hep beraber beynimizin mutluluk üzerindeki etkisine bakalım.
SEROTONİN
Varlığından ilk defa 1935’te haberdar olduğumuz serotonin fare bağırsağında keşfedilmiştir. 1940’lı yılların sonlarında da insan vücudundaki mevcudiyetini gördük. Halk arasında ‘’mutluluk hormonu’’ olarak da bilinir. Serotonin yoğun olarak bağırsaklarda ve merkezi sinir sistemi olan beyin ile omurilikte bulunur. Uyku ve iştah gibi konularda önemli bir rol üstlenmektedir. Bunların yanı sıra öfke, bilişsel ve ağrı süreçlerinde de önemi büyüktür. Depresyonu hafifletme, yaraları iyileştirme, mide bulantısını önleme, kemik sağlığını koruma, uykuyu düzenleme ve sağlıklı cinsel hayat üzerinde olumlu etkileri vardır. Eğer serotonin düzeyiniz düşükse aşağıdaki durumları yaşayabilirsiniz:
- Depresif duygudurum hali
- Genel olarak artan yeme isteği
- Gastrointestinal rahatsızlıklar
- Karbonhidrat tüketimi için artan istek
- Konsantrasyon sorunları ve dikkat eksikliği
- Kilo alma
- Artan saldırganlık, stres ve kaygı
- Tükenmişlik hissi
- Azalan libido ve öz güven
Serotonin Nasıl Artırılır?
Bir nörotransmitter olan serotonin, hekim gözetiminde ilaç alınarak artırılabileceği gibi başka birçok doğal yolla da artırılabilir. Bunlar, sağlıklı beslenme, güneş ışığına maruz kalma, egzersiz ve meditasyondur. Elbette her konuda olduğu gibi rahatsızlık yaşandığında ilk olarak alanında uzman bir hekime görünmek gerekir.
ENDORFİN
Endorfin de tıpkı serotonin gibi halk arasında ‘’mutluluk hormonu’’ olarak bilinir. Vücudumuzun ağrı ve stres durumlarında adeta bir kalkan olarak ürettiği bir hormondur. Stresi azaltır, ağrıyı giderir ve esenlik duygusunu geliştirir. Egzersiz, yemek yeme ve cinsel aktiviteler esnasında bu hormonu üretiriz. Heyecan dolu bir maçta yediğimiz bir darbeyi maç esnasında hissetmeyişimizin sebebi de o esnada salgıladığımız yüksek endorfin sebebiyledir. Bize hem fiziksel hem de psikolojik olarak kendimizi iyi hissettirir.
Endorfin Nasıl Artırılır?
- Yüksek tempolu ve yorucu egzersiz yapmak
- Sevdiğiniz türde müzik dinlemek
- Meditasyon yaparak vücudun savaş/kaç tepkisini azaltmak
- Masaj yaptırmak
- Baharatlı yiyecekler tüketmek
- Gülmek
- Bitter çikolatadan küçük bir parça yemek
- Ayakkabıları çıkararak ve dışarıda, zemine dokunarak yürüyüş yapmak
- Sevdiğiniz kişilerle keyifli vakit geçirmek, sağlıklı sosyal ilişkiler kurmak
DOPAMİN
Dopamin, beynin ödül mekanizmasında rol alan önemli bir nörotransmiterdir. Kumar, sosyal medya, porno, tütün gibi birçok bağımlılık önemli ölçüde bu ödül mekanizmasının bozulmasıyla ilgilidir. Bize küçük heyecanlar veren bir sosyal medya beğenisi de dopamini etkiler ve biz daha fazla dopamin için daha fazla beğeni peşine düşerek bağımlı hâle gelebiliriz. Dopamini bağımlılık yaratacak yollarla değil, doğal ve sağlıklı yollarla ve ölçülü bir şekilde artırmalıyız. Her şeyin fazlasının zarar olması gibi dopaminin de fazlası zarardır.
Dopamin, zevk, memnuniyet ve motivasyon hissetmeyi sağlamaktan sorumludur. Sinir sistemi vücudun ürettiği dopamini sinir hücreleri arasında mesaj göndermek için kullanır. Bir şey başarıldığında kendinizi iyi hissediyor olma nedeniniz beyinde dopaminin dalgalanmasından kaynaklıdır. Dopaminin işlevleri şunlarla ilgilidir:
- Hareket
- Ödül ve motivasyon
- Hafıza
- Davranış
- Dikkat ve uyarılma
- Uyku
- Öğrenme
- Süt salgılama
Dopamin eksikliğinde kendimizi yorgun ve keyifsiz hisseder, odaklanma konusunda sorun yaşarız.
Dopamin Nasıl Artırılır?
- Folat, çinko ve B vitamini açısından zengin kuruyemişler tüketmek
- Egzersiz yapmak
- Uyku düzenini iyileştirmek
- Nefes egzersizleri ve meditasyon
- Psikolojik destek
- Masaj yaptırmak
- Protein açısından zengin besinler tüketmek
Aşırı dopamin üretimi de bazı sorunlara yol açabilir. Bunlar aşırı hareket etme isteği, bağımlılık, riskli davranışlar sergilemek, şizofreni, yüksek cinsel dürtü, kabızlık gibi sorunlardır.
Dopamin Detoksu Nedir?
Son zamanlarda dopamin detoksunu sıkça duyar olduk. Dopamin detoksunun bilimsel zeminde sağlam bir alanı olmamakla birlikte 24 saat içinde dikkatimizi dağıtacak her şeyden uzaklaşmak bir nevi dopamin detoksudur. Ekrandan, sosyal medyadan, cips gibi sağlıksız ürünlerden, oyunlardan uzaklaşarak bir veya birkaç günlüğüne tamamen kendinize odaklanarak yürüyüş ve meditasyon yapabilir, kitap okuyabilir, uyarıcılardan uzaklaşarak içinize doğru sakin ve dingin bir yolculuğa çıkabilirsiniz. Tüketim çılgınlığının zirvede olduğu, ‘’her şeye katılmalıyım, hiçbir şeyden geri durmamalıyım’’ şeklindeki algının peak yaptığı bugünde minimal yaşam tarzını benimsemek size iyi gelebilir. Dozunda yemek yemek gibi dozunda heyecan da her zaman daha iyidir. Sakin olun, her şeye yetişemezsiniz. Biraz yavaşlamak size hayatı daha berrak ve kolay hâle getirecektir.
OKSİTOSİN
Oksitosin denince akla aşk gelir. Gerçekten de duygusal ilişkilerin oksitosin üretimi üzerindeki etkisi büyüktür. Oksitosin bağlılığı, bağlılık oksitosini destekler. Aynı zamanda vücutta stresle başa çıkma, bağışıklık sistemi fonksiyonları, cinsel davranışlar ve sosyal iletişim üzerinde etkisi olduğuna dair araştırmalar bulunmaktadır. Oksitosin sosyal bağları güçlendirir. Özellikle romantik ilişkiler ve anne-çocuk bağı üzerinde olumlu etkileri vardır. Doğumu kolaylaştırır ve süt üretimini destekler. Stresle başa çıkmada yardımcı olur. Cinsel aktivitelerde özel bir yeri vardır. Orgazmı kolaylaştırdığı gibi partnerinizle aranızdaki ilişkiyi kuvvetlendirir.
Oksitosin Nasıl Artırılır?
- Düzenli egzersiz yapmak,
- Müzik dinlemek, şarkı söylemek,
- Arkadaşlarla sohbet etmek, vakit geçirmek,
- Yoga yapmak,
- Birisine karşı güzel sözler söylemek,
- Masaj yapmak, sarılmak gibi ten temasında bulunmak,
- Sohbet ederken karşıdaki insan ile göz teması kurmak ve onu dikkatli biçimde dinlemek,
- Birisine yemek pişirmek,
- Bir hayvan sahiplenmek,
- Cinsel ilişkide bulunmak,
- Orgazm olmak.
ÖZETLE SEDO…
Görüldüğü gibi mutlu olmanın çok basit yolları vardır. Sarılmak, yürüyüş yapmak gibi… Sevginin sadece ruha değil ayrıca bedene de ne kadar faydalı olduğunu hep beraber öğrendik. Mutlu olmak için pahalı tatiller şart değil, bir hayvana sarılmak da sizi mutlu edebilir. Devasa düğün organizasyonlarına değil aşkla el ele tutuşmaya ihtiyacımız var. Dış dünyanın gürültüsüne değil iç dünyamızın sükunetine ihtiyacımız var. Yunus’un da dediği gibi ‘’sevelim sevilelim’’.
Ayrıca mutluluk kadar hüzne de ihtiyacımız var. Öfke de korku da faydalıdır. Her zaman gülemeyiz. Her zaman gülmemiz de gerekmez. Biraz yavaşlayın, durun. Derin bir nefes alın. Bırakın dünya kendi yörüngesinde usul usul dönsün. Öncelikle kendinizi hissedin, ne istediğinizin ayırdına varın. Gerçekten ne istediğinizin… Tekrar görüşünceye dek hoşça bakın zatınıza.