Belediye İşçi Sendikası Siirt Şubesi üyeleri, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü basın açıklaması yaparak kutladı.
Belediye İş Sendikası Şiir Şubesinde toplanan işçiler adına açıklama yapan Belediye İşçi Sendikası Başkanı Halit Akınay, şunları söyledi:
DEMOKRASİ VE ADALET İÇİN,
HAYAT PAHALILIĞINA, EMEK SÖMÜRÜSÜNE VE ZAMLARA DUR DEMEK İÇİN,
ÜCRETLERİN, ÇALIŞMA KOŞULLARININ İYİLEŞTİRİLMESİ İÇİN,
Bir ARADAYIZ…
Bugün 1 Mayıs, bugün dünyanın en kalabalık, en canlı kutlaması, işçi sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü.
1 Mayıs, insanca ve onurlu yaşam taleplerinin haykırılacağı, birliğin, dayanışmanın büyütüleceği gündür.
1 Mayıs, bu ülkenin ve dünyanın tüm değerlerini ve güzelliklerini üretenlerin yani emekçilerin, kadınların, gençlerin; birliğine, mücadelesine, dayanışmasına, sesine, sözüne her zamankinden daha fazla ihtiyacımız olduğu günün adıdır.
1 Mayıs’a 6 Şubat ve ardından yaşanan depremlerin acısıyla giriyoruz. Aralarında omuz omuza mücadele ettiğimiz 127 üyemizin de olduğu binlerce vatandaşımızı depremde kaybettik. On binlercesi yaralandı, yüz binlerce insanımız evsiz kaldı.
Deprem sonrasında halkımızın gösterdiği üst düzeydeki dayanışma refleksi, örgütlü toplum olmanın toplumsal dayanışmanın ne kadar önemli olduğunu bizlere gösterdi.
Buradan deprem nedeniyle yaşamını kaybeden, tüm yurttaşlarımızı bir kez daha saygıyla anıyor, ailelerine ve yakınlarına başsağlığı ve yaralılara acil şifalar diliyoruz.
Değerli Dostlar,
1 Mayıs’a, emperyalistlerin bölgemizde yaşattığı bölgesel çatışmaların, katliamların, emeğe ve emekçilere yönelik saldırıların yoğunlaştığı, iktidarın acımasız zamlarıyla emekçilerin inim inim inlediği bir dönemde giriyoruz.
1 Mayıs’a, bankaların yüzde 400 kâr açıkladığı, sermayenin milli gelirden aldığı payın yüzde 54’e çıktığı, emekçilerin milli gelirden aldığı payın ise yüzde 25’e gerilediği, zengin ile yoksul arasındaki gelir eşitsizliğinin daha da arttığı, emekçilerin hayatını devam ettirebilme sorunu ile karşı karşıya kaldığı bir dönemde giriyoruz.
1 Mayıs’a hukukun, örgütlenme, düşünce ve ifade özgürlüğünün ayaklar altına alındığı, haklı olanın değil güçlü olanın hakim olduğu bir ülkede giriyoruz.
Seçim dönemleri emekçilerin sesinin, dayanışmasının en güçlü olacağı ve emekten yana taleplerimizin gündemde olacağı günlerdir.
Biz emekçiler, sömürüyü durdurmak için neoliberal, kapitalist, politikalara ve onları uygulayan iktidarlara karşı mücadelemizden hiçbir zaman vazgeçmedik, vazgeçmiyoruz.
Biz emekçiler, insanca yaşanacak, insanca çalışacak, hukukun egemen olduğu, özgürlükçü, adil ve barış içinde bir dünya, bir ülke istiyoruz.
Biz emekçiler, insanların gündüz sömürülmediği, gece aç yatmadığı, özgür ve demokratik bir ülke istiyoruz.
Biz emekçiler, ne sömürülen, ne sömüren insanca bir düzen istiyoruz.
Çünkü 1 Mayıs birliktir, dayanışmadır, mücadeledir, umuttur, gelecektir.
Değerli Dostlar,
Ülkemiz tarihte görülmemiş düzeyde derin bir yoksulluk yaşıyor. Yoksulluk sınırı 31 bin TL’yi aşmışken, çalışan nüfusun yarısından fazlası asgari ücret ve dolayında bir ücretle yaşamaya çalışıyor.
İktidarın yıllardır uyguladığı, üretime, istihdama dayanmayan, emekçileri yok sayan, rant politikaları sonucu Türk Lirası sürekli değersizleşiyor.
Çarşıda, pazarda, mutfakta yaşanan hayat pahalılığı yüzünden, halkımız en temel ihtiyaçlarını bile gidermekte zorluk çekiyor.
İktidarın sermaye yanlısı politikaları yüzünden, ülkemizde milyonlarca emekçi, sofrasında küçülen ekmeğiyle, cüzdanından çalınan parasıyla, yoksullaşmayla, güvencesiz çalışma koşullarıyla, işsizlikle, karşı karşıya bırakılıyor.
Değerli Dostlar,
Hukukun temel ilkelerinin ayaklar altına alındığı, üretimin yok sayıldığı, emeğin kazanılmış haklarına yönelik saldırıların, işsizliğin, yoksulluğun arttığı, sendikal hak ihlallerinin, düşünce ve ifade özgürlüğünü yok etmeye yönelik girişimlerin arttığı bir dönemde, tüm emekçilerin öncelikli görevi; demokrasiye, hukuka, laik demokratik cumhuriyete sahip çıkmaktır.
Bağımsız, tarafsız, adil, etkin bir yargı düzeninin olmadığı, bireysel ve toplumsal hakların güvence altına alınmadığı bir sistem, kölelik sistemidir.
Bizler iktidar gücünün keyfi davranışlarının sınırlandırıldığı, hukukun üstünlüğünün egemen olduğu LAİK DEMOKRATİK BİR HUKUK DEVLETİ İSTİYORUZ.
Değerli Dostlar,
Bizler, savaştan kazanç sağlayanlarla aynı gemide değiliz!
Bizler, talancılarla, yolsuzluk yapanlarla, hırsızlara göz yumanlarla, işçinin ekmeğiyle oynayanlarla aynı gemide değiliz!
BİZLER, HALKINI KENDİ ÜLKESİNDE KÖLELEŞTİRENLERLE AYNI GEMİDE DEĞİLİZ!
Bizler, bu ülkenin işçileriyiz !
Biz, bu ülkenin emekçileriyiz !
Biz, bu ülkenin emeklileriyiz !
Biz, bu ülkenin işsizleriyiz !
Biz, bu ülkenin yoksullarıyız !
Biz halkız!
Değerli Dostlar,
Bizler, insanların korkmadan düşündüklerini söyleyebildiği, işçinin emekçinin hakkını aldığı, özgürlüklerin sınırının siyasal iktidarlar tarafından çizilmediği bir ülkede yaşamak istiyoruz.
Bizler, talanın, yolsuzlukların, yoksunlukların, adaletsizliklerin olmadığı bir ülkede, insana yakışır koşullarda üretmek, çalışmak ve yaşamak istiyoruz.
Bizler, anayasal grev hakkını kullanan işçilerin işten atılmadığı, toplu sözleşme hakkının gasp edilmediği bir ülkede yaşamak istemiyoruz.
Bizler, şirket işçisi belediye işçisi ayrımının ortadan kalkarak tüm belediye emekçilerinin,
Belediyenin asıl işçisi olmasını istiyoruz.
Bizler; eşitlik, özgürlük ve sosyal adalet için mücadele ediyoruz…
Bizler; zamlara, yoksulluğa ve savaşa karşı mücadele ederken, ırkı, rengi ve inancı ne olursa olsun, herkesin bir arada özgür, adil ve barış içinde yaşadığı bir ülke istiyoruz.
Bizler; kadınların toplum yaşamına eşit bireyler olarak katılmalarının sağlandığı, güçsüzü güçlüye, azınlığı çoğunluğa karşı koruyan bir düzende yaşamak istiyoruz.
YAŞASIN 1 MAYIS
ŞİMDİ DAYANIŞMA ZAMANI… HAYDİ, 1 MAYIS’TA ALANLARA…
BİRLEŞE BİRLEŞE KAZANACAĞIZ…