DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın silah bırakma ve örgütü lağvetme çağrısı ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile görüştü. Özel, “Kürt sorununu dışlamayan aksine çözecek demokratikleşme paketinin üzerinde çalışıyoruz” dedi.
DEM Parti’nin ilk durağı EMEP olurken gayet, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile görüşmek için parti genel merkezine geldi. DEM Parti’nin üçüncü durağı ise DEVA Partisi olacak.
Görüşmenin ardından konuşan Hatimoğulları, “Bu görüşmelerimiz devam edecek. Barış sürecinin hiçbir şekilde heba edilmemesi çok önemli. Bu anlamıyla devlete ve muhalefete çok önemli görev düşmektedir. Bugün bizleri Kürt sorununun çözümüyle ilgili demokratikleşme paketi hakkında bilgilendirdiler” dedi.
Hatimoğulları, konuşmasını söyle sürdürdü:
“Çatışmasızlık sürecinin özellikle altını çizmek isterim. Fesih sürecinin gerçekleşmesinin zeminin güçlü bir şekilde hazırlanması gerekiyor. Çatışmasızlık sürecinin başlaması önemli. Bundan sonra parlamento zemininde atılacak adımın önemi… Yani bu süreçte bir yasallık sürecinin başlaması çok önemli. Barış sürecinin hiçbir şekilde heba edilmemesi çok önemli. Bu anlamıyla devlete ve muhalefete çok önemli görev düşmektedir. Bugün bizleri Kürt sorununun çözümüyle ilgili demokratikleşme paketi hakkında bilgilendirdiler.”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise, “Çatışmalı bir süreç terk edecekse, terör örgütü silahlarını bırakacaksa, kendisini lağvedecekse, artık hiçbir ana ağlamayacaksa, şehitler gelmeyecekse, kan duracaksa, yetimler olmayacaksa milletin verdiği görev bu sürece katkı sağlamaktır. Milletten bu yetkiyi alıp da bu sürece ne olursa olsun karşı olmak demek, akan kan ve gözyaşına benim bir çözümüm yoktur demektir” dedi.
Özel, şöyle devam etti:
“Biz Kürt sorununu inkar etmeyen, Kürt sorununu dışlamayan aksine Kürt sorunu kapsayan ve çözecek olan bir demokratikleşme paketinin üzerinde çalışıyoruz. Ve parlamentoda bu sorunla ilgili çalışma başladığında biz görevimizi yerine getirmiş bir şekilde orada olacağız. Bizim hedefimiz Türkiye’nin hem Kürtler hem Türkler, hem Aleviler hem Sünniler, etnik kimliği ya da inancı ve mezhebi ne olursa olsun tam demokrasi, herkesin kendini eşit gördüğü bir toplum. Bunun için bütün yasal düzenlemelerin yapılması gerekiyor. TBMM dışındaki oluşturulan zeminlerde bir çözüm arayışı, doğru bir çözüm arayışı olmaz. Bunun için de şeffaf, samimi, Meclis’te ve toplumsal mutabakatı sağlayacak, toplumsal rıza üretecek bir sürecin yürütülmesiyle ilişkili kararlılığımızı ifade ediyorum.”