Diyarbakır’da bir hafta içinde yaşanan iki inşaat kazasında üç işçinin hayatını kaybetmesi, kentteki iş güvenliği sorununu gündemin ilk sırasına taşıdı.
Diyarbakır’da bir hafta içinde yaşanan iki ayrı inşaat kazasında üç işçi hayatını kaybetti. 25 Haziran’da Ofis Semti’nde 5 katlı bir binanın inşaatında çalışan Harun Aksel ve Ahmet Şimşek, son kattan düşerek yaşamını yitirdi. 1 Temmuz gecesi ise Çermik İlçesi’nde iskeleden düşen Askeri Kızmaz hayatını kaybetti. Peş peşe gelen bu ölümler, Türkiye’de inşaat sektöründe süregelen iş güvenliği ihmallerini ve alınmayan önlemleri yeniden gündeme taşıdı.
UZMAN GÖKHAN TURAN EKSPRES’E DEĞERLENDİRDİ
2025 yılının sadece ilk dört ayında Türkiye genelinde inşaat sektöründe 34 işçi hayatını kaybederken, Diyarbakır’da 6 gün içinde 3 işçinin yaşamını yitirmesi, işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunu tartışmaya açtı. Gazetemiz Güneydoğu Ekspres’e konuşan İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) gönüllüsü ve İş Güvenliği Uzmanı Gökhan Turan, Diyarbakır’ın normal şartlarda Türkiye ortalamalarının altında kalması gereken işçi iş kazaları oranında, son yaşanan inşaat kazalarıyla birlikte oransal olarak öne geçen bir il haline geldiğini söyledi.
İNŞAAT SEKTÖRÜNDEKİ RİSKLER
İnşaat sektöründe kazalara neden olan temel unsurların, çoğunlukla alınan riskler olduğunu belirten Turan, “Bu riskler, en çok yüksekten düşme şeklinde karşımıza çıkar. Oysa bu tür kazaların önlenmesi oldukça basittir. Yüksekten düşme, inşaat sektöründe asla yaşanmaması gereken bir kazadır. Çünkü yüksekte çalışmanın kuralları son derece açıktır. Sağlam bir iskele kurulmalı, çalışanlar mutlaka emniyet kemeri takmalı ve bu ekipmanlar doğru şekilde kullanılmalıdır. Bu kuralların uygulanmasını denetleyen birimler de vardır. İş güvenliği uzmanları, alınması gereken önlemlerin yerine getirilip getirilmediğini kontrol ederek iş kazalarının önüne geçilmesini sağlar. Kısacası, kurallara uyulduğu ve gerekli önlemler alındığı sürece, yüksekten düşme gibi kazalar tamamen önlenebilir” dedi.
İSKELEYİ KURANLAR MYK BELGESİ OLMALI
İskeleyi kuranların MYK belgesi olması gerektiğini vurgulayan Turan, “İskele kurulumunda çalışanların Mesleki Yeterlilik Belgesi (MYK) olmadan iskele kurmasına devlet tarafından izin verilmemesi gerekir. Ancak bizim ülkemizde ne devlet, iskeleyi kuran kişinin MYK’sına bakıyor ne de iskeleye işçi çıkaran firma bu belgeyi sorguluyor. Bunun sonucunda, iskele kaynaklı iş kazalarında işçiler yüksekten düşerek hayatlarını kaybediyor. Savcılık makamı devreye giriyor, fakat iskeleyi kuran kişi kimdir, statik raporu veren inşaat mühendisi kimdir gibi temel sorular göz ardı ediliyor. Oysa iskeleyi kuran kişi ve statik raporunu hazırlayan mühendis iş güvenliği açısından kritik öneme sahiptir. İskele kurulurken kullanılan aparatların ve parçaların uygunluğu ve yerinde olup olmadığı ise yeterince denetlenmiyor” diye konuştu.
“ÖLEN İŞÇİNİN ARDINDAN SADECE TAZMİNAT GÜNDEME GELİYOR”
Ölen işçinin ardından sadece tazminat konusunun gündeme geldiğini ifade eden Turan, “Sonuç olarak, sadece iskelede çalışan işçi düşüp hayatını kaybediyor. Ardından ise sadece tazminat konusu gündeme geliyor. Oysa süreç oldukça net. İskeleler, işçinin düşmeyeceği, başına bir şey gelmeyeceği tek güvenli çalışma alanıdır. Ancak uygulamada durum farklı işliyor. İnşaat sektöründe en fazla yaşanan iş kazası yüksekten düşme kazalarıdır ve bunlar genellikle ölümle sonuçlanmaktadır. Bu nedenle, iskele kurulumunu sadece mesleki yeterlilik belgesine sahip kişiler yapmalı, statik raporlar hazırlanmalı ve titizlikle denetlenmeli, iskele aparatları ve parçaları düzenli olarak kontrol edilmeli, işçiler gerekli eğitimleri almalı, Devlet denetimleri artırılmalı ve caydırıcı yaptırımlar uygulanmalıdır. Bu önlemler alınmadığı sürece iş güvenliği sorunları sürecek ve ne yazık ki kayıplar yaşanmaya devam edecektir” diye kaydetti.
İNŞAAT KAZALARINDA DİYARBAKIR, DİĞER İLLERİN ÖNÜNE GEÇTİ
Birçok ilin gerisinde olan Diyarbakır’ın son olaylarla öne geçtiğine dikkat çeken Turan, şöyle devam etti:
“Daha önce Türkiye ortalamasına göre Diyarbakır, iş kazalarında oran olarak birçok ilimizin gerisindeydi. Örneğin, İstanbul, Bursa ve İzmir gibi büyük şehirlerle kıyaslandığında, Diyarbakır inşaat kazalarında daha düşük oranlara sahipti. Çünkü Diyarbakır’da bu iller kadar yoğun bina yapımı gerçekleşmiyor. Ancak son 6 gün içinde yaşanan ve 3 kişinin hayatını kaybettiği kazalar, Diyarbakır’daki kaza oranlarını önemli ölçüde artırdı. Normal şartlarda Türkiye ortalamalarının altında kalması gereken Diyarbakır, bu talihsiz olaylarla birlikte inşaat kazalarında oransal olarak öne geçti.”
ASKERİ KIZMAZ NEDEN İSKELEDEN DÜŞTÜ?
Çermik İlçesi’nde iskeleden düşerek yaşamını yitiren Askeri Kızmaz olayına da değinen Turan, “Diyarbakır’da 4. kattan düşerek yaşamını yitiren 40 yaşındaki Askeri Kızmaz, kartonpiyer montajı yaparken hayatını kaybetti. Burada iş güvenliği açısından hangi önlemlerin eksik olduğu sorusu akıllara geliyor. İskele var mıydı? Standart dışı bir yere mi çıktı? İşveren nasıl böyle bir duruma izin verdi? Şu an elimizde sadece ‘4. kattan düştü’ bilgisi var. Ancak, bir iskele maliyeti yaklaşık bir milyon. Maliyetten kaçınmak adına geçici ve dayanıksız ahşap iskeleler mi kullanıldı? Bu olayda, iskele veya yüksekten çalışma ekipmanlarının ya hiç kullanılmaması ya da standart dışı ve güvensiz olması ihtimali oldukça yüksek. İşverenlerin, iş güvenliği kurallarını göz ardı ederek maliyetten kaçınması ve çalışanları risk altına atması kabul edilemez” dedi.
Kaynak: Güneydoğu ekspres