SİİRT’İN ADI VE TARİHİ

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Siirt adının neyden ve nereden geldiğine dair üzerine ittifak edilmiş bir görüş yoktur. Bu çerçevede Asurca, Keldanice, Süryanice, Ermenice, Farsça gibi birçok Ortadoğu dilinin Siirt adına kaynaklık ettiğine dair görüşler vardır. Böyle olmakla beraber Siirtli tarihçi Bekir Sami Seçkin’in “Başlangıçtan Günümüze Siirt Tarihi” adlı kapsamlı kitabına göre; Siirt adı ilk defa Asurca “Seriri” adıyla Asur tabletlerinde geçmiştir.

Aynı şekilde bu isim hem İslami hem de Batılı kaynaklarda yukarıdaki biçime de benzer “Seerd, Saird, Saert, Sört, Is’ird…” gibi şekillerde kullanılagelmiştir. Fakat bu formların ne anlama geldiğine dair de kesin bir görüş bulunmamaktadır. Diğer taraftan yakın dönemlere kadar Siirt’te yaşamış olan Keldaniler ve Ermenilerce “Keerd ve Gerd” gibi sözcüklerin, “kent-şehir” manasında kullanıldığı ve bu kelimelerin de zamanla küçük değişimlere uğrayarak bugünkü “Siirt” adına tekabül ettiklerine dair varsayımlar vardır. Aslında halen Siirt yerlilerince şehri nitelemek için kullanılan “Veleye” ismi “vilayet-şehir” manasına geldiğinden ötürü bu varsayım, üzerinde durulması gereken bir iddiadır.

Siirt tarihine gelinecek olursa, son arkeolojik araştırmalarla binlerce yıllık bir yerleşim bölgesi olduğu kanıtlanan Siirt’in bu yazıya hakkıyla sığmasının imkanı olmasa da Siirt’te kimlerin gelip geçtiği genel çerçevede şöyle sıralanabilir. Sırasıyla; Asurlular, Medler, Persler, Karduklar, Makedonyalılar, Selevkoslar, Partlar, Ermeniler, Romalılar, Bizanslılar, Araplar, Hamdaniler, Mervaniler, Selçuklular, Artuklular, Zengiler, Eyyübiler, Moğollar, Timurlular, Karakoyunlular, Akkoyunlular, Safeviler ve Osmanlılar… Aslında bu devlet ve topluluklara çeşitli vetirelerde ortaya çıkmış daha bir yığın isim saymak da mümkündür. Öte yandan Siirt adına kaynak bolluğu ise sadece Osmanlı dönemine aittir. Bu minvalde Osmanlı dönemindeki Siirt üzerine kısaca şöyle bir özet geçilebilir:
1514 yılındaki Çaldıran Savaşı sonunda Siirt, Safevilerin elinden çıkmış Osmanlıların eline geçmiştir. Yavuz Sultan Selim döneminde Osmanlı’ya katılan Siirt, uzun bir süre Diyarbakır’a bağlı bir kaza hüviyetinde kalmıştır. 1635 yılında Diyarbakır’dan alınarak Van Beylerbeyliği’ne bağlanmış olsa da kısa bir süre sonra Diyarbakır Beylerbeyliği’ne geri döndürülmüştür. Tanzimat dönemine kadar Diyarbakır’a bağlı bir merkez olarak kalan Siirt, Tanzimat dönemindeki büyük idari değişikler neticesinde yeni kurulan Kürdistan Eyaleti’nin müstakil üç livasından (sancağından) biri statüsüne dönüşmüştür.

1864 Vilayet Nizamnamesi’ndeki köklü değişikler sonrasında ise Kürdistan Eyaleti lağvedilmiş ve bilahare Siirt, tekrar Diyarbakır’a nakledilmiştir. 1884 yılında da Diyarbakır Vilayetinden alınarak, Bitlis Vilayetine bağlanmıştır. Neredeyse Cumhuriyet’e kadar Bitlis’e bağlı kalan Siirt 1921 yılında müstakil bir vilayet konumuna yükselmiştir.

Cumhuriyet dönemindeki Siirt tarihi ise ayrı bir sonraki yazının konusudur….

Yazar: Hüseyin Bakır

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
SİİRT’İN ADI VE TARİHİ
Haber bültenimize abone olun ve tüm haberlerden anında haberdar olun.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

NE Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!