Yazıya bir örnek kısa hikâye ile başlamak iyi olacak.
Yirmi yaşlarındaki genç sabahın saat üçünde çalan telefonunu endişe ve merakla açtı. Karşısındaki annesiydi. “merhaba oğlum dedi.” Çocuk sinirlendi. “Saat kaç biliyor musun anne? İnsan bu saatte rahatsız edilir mi” Diye annesine çıkıştı. Annesi çok sakindi; “oğlum, yirmi sene önce aynı bu saatte sen de beni çok rahatsız etmiştin. Doğum günün kutlu olsun oğlum. “dedi ve telefonu kapattı.
Bu hikâyeden kim ne anlar bilmiyorum. Fakat dikkate değer bir hikâye olduğu çok açık.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da 12 Mayıs Günü anneler günü kutlanacak. Annelere sevgi gösterileri dile getirilecek, hediyeler alınacak.
“Biz de her gün anneler günü olmalıdır.” Cümlesini burada kurmayacağım.
Ancak bırakın her günün anneler günü olmasını, annelere değer verilmeyen bir dönemden geçiyoruz.
Günümüz gençleri, annelerini dinlemiyor, onlara karşı isyan ediyor ve anlayış göstermek yerine çabucak tepki veriyor. Bu durum da annelerin üzülmesine neden oluyor.
Z kuşağının nasihat ve akıl verilmesinden nefret ettiğini biliyoruz. Fakat annelerin yeri bir başka olmalıdır. Annelere saygısızlık etmek dinimizde büyük günahlardan sayılır.
Öte yandan annelerin çocuklarına sürekli, ısrarla ve aynı şiddette tavsiyelerde bulunması da anne-çocuk ilişkilerinden bir başka sorun teşkil etmektedir.
Anne ve genç iletişimini “eskiden böyleydi” diyerek aynen devam ettiremezsiniz. Yeni yollar bulmak zorundayız.
Anneler Günü vesilesiyle, anne ve genç arasındaki iletişimi güçlendirmek için adımlar atmaya ve birbirlerini anlamaya çalışmaya davet ediyoruz. Unutmayın, sağlıklı iletişim her sorunu çözebilir.
Anneler gününü kutluyoruz.