Kıymetli okurlar ülkemizin siyaset kodlarını bir yazımda ayrıntısıyla anlatmıştım, malesef bu yazımı haklı çıkaran bir örnek Hatay’dan geldi.
Geçen sene yaşanan deprem felâketi sonrasında iktidara karşı sergilediği sert tepkileri ve enkaz çalışmaları sırasında yaptığı yardım çağrıları ile gündeme gelen , kısa sürede bütün ülkenin odak noktası haline gelerek büyük bir popülerlik kazanan eski futbolcu Gökhan Zan”dan söz ediyorum.
Mehmet Cihat benek: Gökhan Zan, bilindiği üzere yerel seçimlerde Hatay belediyesi için Türkiye işçi partisinin adayı olarak gösterildi.
Nitekim TİP adayı gösterilmeden önce İyi Parti’ye katılmış orda siyaset yapmaya başlamıştı.
Gökhan Zan’ ın İyi Parti’den ayrılma gerekçesi yerel seçimlerde belediye başkanlığı için aday gösterilmemesi olmuş, sonrasında gerek CHP gerekse de Ak parti ile adaylık görüşmeleri yapmıştı fakat ne Hatay ne de bir ilçe için bu partiler tarafından aday gösterilmemişti.Bunun üzerine ne siyasi çizgisi ne de dünya görüşü hiç uyuşmadığı sırf bir popülerlik kazanmış ve partiye oy getirme ihtimali gerekçesiyle TİP tarafından aday gösterilmişti
Gökhan Zan’ın TİP adaylığı gayet tâbi olarak Hatay’da CHP’nin oylarının bir kısmını alacağını gösteriyordu. Bu yüzden CHP adayı Lütfü Türkan ile bazı tartışmaları gündeme gelmişti.
Geçtiğimiz günlerde ortaya çıkan telefon görüşmesi kaydında Gökhan Zan’ın CHP’nin oylarını bölebileceği öngörüsüyle adaylıktan çekilmemesi için bazı Ak partililerle bir isim üzerinden görüştüğü ve bu durumu pazarlık konusu yaptığı ortaya çıktı
Bu kayıtlara göre özetle Gökhan Zan deprem sürecinde yaşanan acılar üzerinde elde ettiği popülerliği bir miktar paraya ve seçim sonrasındaki şahsi ikbali için kullanmış.
Gökhan Zan örneğinde de gördüğümüz üzere maalesef ülkemizde ki siyasetin kodları çıkar üzerine kurulu ve şahsi İkbali için her türlü acıyı ve değeri kullanmaktan geri durmayan siyaset meraklıları ile kirlenmiş vaziyette. Nitekim vatandaşlar olarak bu tür bir siyasetin dışarı atıldığı ve bu şekildeki siyaset meraklılarının da içinde eriyip kaybolduğu bir çark kuramadık kuramıyoruz.
Her şeye rağmen düzgün bir siyaset anlayışına ve vatandaşın derdi ile dertlenen siyasetçilerin var olabilmesi ümidiyle yazımı bitirmek istiyorum.
Umutla kalın.!
